merhaba sevgili günlüğümm...
babannemi görmeye gittim haftasonu. çoookkk özlemiştim ve onu görünce çok sevindim.
kış günü düştük yollara dedik ama sanki oraya kış uğramamıştı her tarafta bir bahar havası vardı sanki. babamın arıları bile bahar zannedip kovanlarından dışarı kendilerini atıp çiçeklere doğru gittiler.:)
bende tabiki hemen arı kıyafetlerini giyerek yanlarına gittim. aslında arılardan çok korkarım. küçükken izlediğim Arıların İstilası filmini hiç unutamam...ama yanlarına gittim ve güzelliğe hayran kaldım.
kışın yerlerinden kıpırdamazlar ve kovanlarından çıkmazlarmış...ama benim orada bulunduğıum günlerde öyle güneş vardıki hepsi bahar geldi sanıp dışarı fırlamışlar. bikaç tanesi kıpkırmızı geldi kovana... babama sorduğumda polen topladıklarını söyledi.
düşünün şimdi bir arı birer tane kanatlarının altına, bir tane ağzına birer tanede ayaklarına polen takmış kovana doğru ağır ağır sendeleyerek geliyor:) görüntü o kadar komikki...
diğer tarafta 2 arı 1 tane arıyı kovandan atıyorlar. herhalde bir suç işlemiş. babam geçenlerde kraliçearıyı bulamamış kovanda gidip 1 tane satın almış. balmumundan 2 tarafı delikli fakat kraliçe arının bulunduğu kısımın kapalı olduğu bir küçük kutu almış. 2 arı 2 delikten girerek ve balmumunu yiyerek kraliçe arıya ulaşıyor...eğer beğenirlerde beraber uçuyorlar eğer beğenmezlerse orada öldürüyorlar:) her hikayeleri ilginçç..
şu anda kendileri için bal yapıyorlar. baharda bizim için üretecekler.etrafta çok kestane ağacı olduğu için kestane balı oluyor bu bal. yani ilaç balı gibi...tabi çok acı değil çünkü etraf mandaline ve portakal ağacıda dolu olduğundan onlar kestanenin acılığını biraz azaltıyor.